Kategoriler

19.08.2018

Depresyon Nedir ve Nasıl Tedavi Edilir?








Üzüntülü olma hali, modumuzun düşmesi, günlük aktivitelere karşı daha az ilgi duyma ve pek zevk alamama... 
Bunların hemen hemen hepsi genelde hepimize tanıdık gelen hisler. Fakat, eğer bu hisler hayatımızda yoğun olarak bulunuyorsa ve etkisi hayatımızı oldukça etkiliyorsa, işte bu depresyon olabilir.

Hastalıkları Kontrol Etme ve Engelleme Merkezi (CDC)'nin raporuna göre, 12 yaşın üstündeki insanların yüzde 7.6'sı 2 haftada bir depresyon belirtileri göstermekte. Bu da durumun ciddiyetini büyük oranda bize yansıtmakta.

Dünya sağlık örgütü (WHO), depresyonun dünya üzerindeki en yaygın rahatsızlık olduğunu ve depresyon sebebiyle ortaya çıkan sorunların fazlalaştığını geçtiğimiz senelerde raporlarında dile getiriyor. WHO'un raporuna göre 350 milyon insan, dünya çapında depresyondan muzdarip.

* Depresyon Hakkında Bazı Bilgiler:

- Depresyon, kadınlar arasında erkeklerden daha fazla 
görülmektedir.

- Semptomları arasında, bir kişinin zevk aldığı ve mutlu olduğu şeylere karşı eskisinden çok çok daha az ilgi duyması ve onlardan daha az zevl alması bulunuyor.

- Kendine yakın kişilerden birinin ölümü gibi hayati olaylarda ortaya çıkan ruh hali değişiklikleri genelde depresyondan ayırt edilebiliyor.

- Depresyonun nedenleri %100 olarak henüz anlaşılabilmiş değil fakat genel olarak genetik nedenler, biyolojik, çevresel faktörler ve psikososyal faktörler depresyonun nedenleri arasında.

* Depresyon Hakkında Bazı Raporlar:

Depresyon, "ruh halinde rahatsızık" olarak karakterize edilen bir durumdur. Düşük ruh hali ve ilgi alanının kaybolması durumu devamlılık gösterir, basit ve geçici bir durum değildir. Ortalama olarak 6-8 ay arasında değişkenlik gösterebilir.

Depresyonun teşhisi, doktorlar veya ruh sağlığı uzmanları tarafından belirlenir. Profesyonel tedavi bu süreçte büyük önem arz ederek, profesyonel tedavi sayesinde depresyonun neyden kaynaklandığı bulunabilir ve güvenli bir tedavi yolu izlenebilir.

* Hangi Durumlar Depresyonun Belirtisi Değildir.?

Depresyon, ruh halindeki değişkenlik ve dalgalanma gibi bir durum değildir. Ruh hali değişikliği, günlük hayatın gerekliliklerinden biridir ve gayet doğaldır. 
Bunun yanında, yakın birinin ölümü veya buna benzer durumlar da depresyon belirtisi değildir. Fakat depresyon bu tarz durumlardan etkilenerek ortaya çıkınca "complicated bereavement" olarak adlandırılır.

* Belirtiler ve semptomları



Depresyonun belirtileri arasında olabilecek durumlar:

- Sürekli baskı halinde ve stresli hissetme hali.

- Önceden zevk ve ilgi duyulan şeylerde depresyon sonrası ilgi duymama ve zevk almama hali. Cinsel hazlara karşı tamamen ilgisizlik.

- Diyete girilmediği halde ani kilo veya iştah kayıpları.

- Insomnia ( Uykunun gelmemesi durumu) veya Hypersomnia (Aşırı uyuma durumu)

- Motor yeteneklerinde çalkantı. Örneğin, sürekli yorgun hissetme.

- Motor yeteneklerde, fiziksel aktivitelerde gecikmeler. Örneğin, aşırı yavaş hareket etme ve konuşma.

- Bitkinlik ve enerjik olamama.

- Değersiz ve suçlu hissetme.

- Düşünme, konsantrasyon ve karar verme durumlarında zayıflama.

- Sürekli ortaya çıkan ölüm, intihar veya intihar girişimleri düşünceleri.

* Depresyonun Nedenleri

Depresyonun nedenleri %100 olarak anlaşılamamakla birlikte birden fazla nedeni vardır. Bu durum da depresyonu birden fazla faktörün kombinasyonu yapar:

- Genetik durumlar.

- Biyolojik ve nörolojik seviyelerde değişim.

- Çevresel etmenler.

- Psikososyal etmenler.

* Bazı insanlar depresyon riskini diğerlerinden daha fazla taşır. Bu risk faktörleri:

- Hayatta yaşanan zorlayıcı problemler: Yakın birinin ölümü, ayrılık ve boşanma, iş hayatıyla alakalı durumlar, arkadaşlar ve aileyle alakalı ilişkiler, sağlık durumunda yaşanan problemler veya aşırı stresli durumlar.

- Kişiliksel olarak : Genel olarak hayata karşı depresif modlar veya önceden yaşanan travmalar.

- Genetik faktörler: Birinci derece yakınlardan kaynaklı olanlar.

- Çocukluk travmaları.

- Bazı uyuşturucular.

- Madde bağımlılığı: Alkol, amfetamin gibi maddelere bağlılık.

- Geçmişte yaşanan kafaya darbe durumları.

- Önceden yaşanıp atlatılmış major depresyon durumları.

- Kronik acılar: Örnek olarak diyabet gibi.


* Depresyonun Tedavisi

- Psikolojik Destek:

Ailenin ve arkadaşların destek olması bu durumu atlatabilmenize yardımcı olabilir. Bunun yanı sıra doktor gözetimi önemli bir faktördür.

- Psikoterapi:

Terapi olarak da bildiğimiz psikoterapi sayesinde bu durumun üstesinden gelinebilir.

- Egzersiz ve diğer terapiler:

Aerobic egzersizleri gibi egzersizler depresyonu belli bir ölçüde azaltabilir. Endorfin seviyesindeki artış ruh halini etkileyebilir.


18.08.2018

Dövme Bakımı Nasıl Yapılmalıdır?


Dövme yapmaya karar verdiğinizde ve kendinizi dövme stüdyosunda bulduğunuzda aslında dövme yolculuğuna daha yeni başlamışsınızdır. Şimdi en önemli kısım olan dövme bakımına geldi sıra.

Dövme bakımı, eğer sizin ilk dövmenizse biraz kafa karıştırıcı olabilir. Bu rehber sayesinde yeni dövmenize nasıl bakım yapabileceğinizi ve ilk günkü gibi nasıl kalacağını öğreneceksiniz.

Aşağıda sayacağımız adımlarla beraber dövme yolculuğunuzun  her adımını başarıyla tamamlayıp dövmenizin daha iyi  görünmesini sağlayacaksınız.

*Dövme Bakımı Nasıl Yapılmalıdır.?

1: Dövmecinizi iyice dinleyin, dediklerini aklına getirin.


-
Dövme sanatçınız size yaptıktan hemen sonra nasıl bakım yapacağını 
söyleyecektir, bu yüzden söylediklerini yavana atmamalısınız. Dövmenizi 
kapladığı bandaj belki diğer dövmecilerden farklı olabilir, bu yüzden  dövmecinizin önerilerini dikkatle dinlemenizde büyük fayda var. 
Eğer dövme yaptırmadan önce bu yazıyı okuyorsanız, yanınızda not alacağınız herhangi bir şey olması sizin için iyi olacaktır.

2: Bandajı 2-6 saat boyunca açmayın.


-
Dövmeciniz dövmeyi yapar yapmaz bölgenin temizliğini de yapacaktır.  Ardından anti bakteriyel sıvıyla temizledikten sonra dövmenizi bandajla  kapatıp tersi yönden sıkıştıracaktır. Bu bandaj, yol boyunca sizi kir, toz ve bakterilerden tamamen koruyacaktır. En az 2 saat boyunca bandajı olduğu yerde bırakın. 
Her dövmeci kendi bir metoda sahip olduğu için, bu bandajı ne zaman çıkarmanız gerektiğini ona sormanız daha avantajlı olacaktır.

3: Bandajınızı dikkatlice çıkarmadan önce ellerinizi iyice yıkayın.


-
Ellerinizi tertemiz yıkamanız, dövmenizin dokunduğunuzda enfeksiyon
kapmasını önleyecektir. Bandajı rahatça çıkarabilmek için bandajı açmadan 
önce üst kısmına biraz içme suyunu dökerek yavaşça çıkarabilirsiniz. Bu 
sayede, bandaj eğer dövmenize yapışmışsa dövmenize zarar vermeden bandajı 
çıkarabilirsiniz. Bandajı yavaşça çıkardıktan sonra çöpe atabilirsiniz.

4: Bandajı çıkardıktan sonra dövmenizi ılık suyla yıkayın.



-
Dövmenizi suyun altına doğrudan tutmak yerine, ellerinizi birleştirerek veya içme suyunuzu temiz bir kaba alarak dövmenizin biraz üstünden suyu dökün. Teninizden dövmenize doğru akan sıvı, işlevini daha iyi yerine getirecektir. 
Anti bakteriyel sabununuzla ellerinizi köpürttükten sonra sadece parmak 
uçlarınızı kullanarak ve bastırmadan köpüğü dövmenizin üstüne sürerek yıkayabilirsiniz. Geriye kalan kan, plazma ve akan boya da bu sayede çıkacaktır. Bu işlem dövmenizin hemen kabuk tutmasını engelleyecektir.
Dövmenizi yıkarken lif, kese ve sünger gibi herhangi bir materyal kullanmamanız; dövmenizin mikrop kapmasını engelleyecektir.
En önemli noktayı tekrar edelim. Dövmenizi doğrudan suyun altına sokmayın. Doğrudan suyun altına götürmeniz dövmenize zarar verebilir.

5: Dövmenizi açık bırakarak havanın onu kurutmasını sağlayın veya temiz bir kağıt havlu yardımıyla bunu yapın.



-
En iyi işlem teninizin kendi başına kuruması için açık bırakmaktır. Ayrıca,
temiz bir kağıt havlu yardımıyla da bunu yapabilirsiniz.  
Kağıt havlu yardımıyla kuruluyorsanız, kağıt havluyla bastırma ve 
çekiştirme gibi işlemlere girmeyin. Bunun gibi hareketler bölgenin tahriş 
olmasına sebebiyet verebilir. En iyi yöntem, dövmenizin üstüne kağıt 
havluyu nazikçe koyduktan sonra tekrar nazikçe ve yavaş hareketlerle kağıt
havluyu kaldırmaktır.

6: Bölgeyi krem yardımıyla nemlendirin.



-
Dövmeniz, yıkama işleminden sonra tamamen kuruduğundan emin olup bölgeyi
nemlendirmek için krem kullanın. Kremi parmak ucunuz yardımıyla nazik 
hareketlerle yedirirken kremi bolca sürmeyin, sadece çok ince bir tabaka 
halinde dövmenizin üstünde dursun. Bu sayede deriniz kremi daha iyi 
emecektir. 
Eğer krem konusunda kararsızsanız, dövmecinizden konu hakkında bilgi 
alabilirsiniz.
Vazelin gibi petrol bazlı kremleri kullanmaktan kaçının.

7: Kabuklar gidene kadar yıkama ve kremleme işlemine devam edin.



-
İçme suyu ve sabunla günde 4-5 kez bölge tamamen iyileşene kadar yıkamayı 
ihmal etmeyin. Kremlemeyi de unutmayın. 
Bu işlem dövmenin boyutu ve yapıldığı yere göre 2-6 hafta arasında
değişebilir.

8: Dövmenizi asla kaşımayın veya kabuklarını çekmeyin.



-
Dövmenizde iyileşme süresince kabuklar farkedeceksiniz. Hatta tamamen
kabuklandığını da görebilirsiniz. Bu gayet doğaldır. 
Kabukları kuru tutun ve kendi kendine dökülmeleri için biraz izin verin.
İşlemi hızlandırmak için kaşıma veya kabukları koparma işlemlerine sakın 
girişmeyin. 
Eğer kaşıntılara dayanamıyorsanız bölgeyi ılık/soğuk suyla biraz 
durulayabilirsiniz. 

9: Dövmenizi, güneş ışığının doğrudan etkisinden uzak tutun.



-
Zararlı güneş ışınları, dövmenizin olduğu bölgeyi sivilcelendirip kabartabilir veya bazı renklerin soluklaşmasına neden olabilir. Bu yüzden, yapılabilecek en iyi şey dövmenizi 3-4 hafta boyunca deri iyileşene kadar güneş ışınlarından uzak tutmaktır.

10: Dövmenizi suyun altında tutmayın.



-
Dövmeniz tamamen iyileşene kadar havuz veya denizde yüzmekten kaçının. Ayrıca duşluktan da kaçınmayı unutmayın. Dövmenizi uzun süre suya maruz bırakmak, boyayı teninizin dışına çıkarabilir ve dövmenizin görüntüsünü bozabilir. Ayrıca şebeke suları zararlı bakteriler ve diğer zararlı kimyasalları taşıyarak teninize zarar verebilir. 
Dövmeniz tamamen iyileştikten sonra bu aktivitelere devam edebilirsiniz ama şimdilik dövmenize iyi bakmalısınız.

11: Temiz, biraz bol giysiler giyerek tahriş olmasını engelleyin.



-
Aşırı dar veya kısıtlayıcı giysiler giymeyin. Teniniz iyileştikçe dışarıya 
plazma ve biraz boya sızdıracaktır. Bu da kıyafetler dar olursa onlara 
yapışmasına neden olur. Yapıştıktan sonra kıyafetinizi çekiştirmek de 
bölgenin hasar görmesine ve acı çekmenize neden olabilir. 

Eğer dövmeniz, kıyafetinize yapıştıysa da sorun etmeyin. Asla kıyafetinizi
 yalın halde çekiştirmeyin. İlk önce kıyafetin üstünden 
hafifçe su dökün, bu yapışkanlığı azaltacaktır. Ardından ağır hareketlerle 
kıyafetinizi kurtarabilirsiniz. Bu sayede dövmeniz hasar görmeyecektir.
Bunun yanı sıra, aşırı dar kıyafetler bölgeye yeteri oksijen girmesini 
engelleyecektir. Oksijen, iyileşme sürecinin en önemli etkenlerinden 
biridir.

12: Ağır egzersizlere girişmeden önce dövmenizin iyileşmesini bekleyin.



-

Eğer dövmeniz büyük bir alanı kaplıyorsa veya eklem yerlerinizdeyse (Dirsek ve diz gibi), bölgenin iyileşme süreci ağır egzersizlerle beraber uzun sürecektir. 
Fiziksel aktivitesi yoğun bir işte çalışıyorsanız, en azından tatil günlerinde dövmeyi yapmanız biraz olsa da dövme bölgesinin iyileşmesine olanak sağlayacaktır.

17.08.2018

Kulak Deldirme Sonrası Bakım


Kulak deldirme işlemi günümüzde kadın veya erkek farketmeksizin yapılan vücut piercinglerinden en tehlikesiz ve en yaygın işlemlerden biridir. Özellikle Avrupa'da tarzın tamamlayıcısı ve yeni bir tarz olarak görülürken bazı bölgelerde bu durum kültürel hale gelmiştir.

Özellikle ilk defa kulağınızı deldirdiyseniz kulaklarınızın bakımına gereken önemi vermek cidden çok önemli bir süreçtir. Bu sayede kulağınız en kısa sürede düzgün bir şekilde iyileşme gösterir.

Düzgün şekilde iyileşme göstermeyen veya enfeksiyon kapan kulak şöyle görünebilir:




Elbette dermatolojistlerin önerileriyle enfeksiyonlardan kulağımızı uzak tutmamız için gereken bazı kolay adımlar bulunuyor.

* Kulak deldirme sonrası bakım nasıl yapılır?

1: Ellerinizi Kulaklarınıza götürmeden önce iyice yıkayın.



-
Ellerinizi kulaklarınıza götürmeden hemen önce iyice yıkadığınızdan emin olun. Bu adım ellerinizdeki bakterilerin kulağınıza parmaklarınız aracılığıyla geçmesini önleyecektir.

Unutmayın ki el yıkamak tüm hijyen  kurallarının en başında gelir.


2: Başlangıç küpenizi en az 1 ay kendi halinde bırakın.



-
Deldirme işlemi sırasında kulağınıza takılan ilaçlı küpenizi çok erken çıkarmak kulak deliğinin kapanmasına yol açabilir. 

Ayrıca takılan başlangıç küpesi kalınlığı dolayısıyla da en az 2 haftanın sonunda kulak deliğinizi her küpenin girebileceği boyuta getirir. 2 haftanın sonunda eğer başlangıç küpenizle ilgili bir beğenmeme durumu varsa farklı bir küpeyle, diğer küpeyi çıkarmamak şartıyla değiştirebilirsiniz.

Uyku sırasında küpenin olduğu bölgeye yatmak eğer acı hissettiriyorsa iyileşme süresince diğer yöne doğru yatabilirsiniz.

3: Kulak deliğinizi temiz tutun.



-
Kulaklarınızı iyileşme süresince hijyenik tutmak için şebeke suyu yerine içme suyu veya deniz tuzu bazlı sular kullanın. Okyanus suları burun spreyi şeklinde eczanelerde bulunmaktadır. Evde hazırlamak isterseniz kaya tuzu ve içme suyu kombinasyonundan yararlanabilirsiniz.

Bölgeyi hijyenik tutarken temiz bir kağıt havlu veya kulak çubuğundan yardım alabilirsiniz. Kullanılan pamukların artıkları kulağımızda kalabileceği için eğer kullanılacaksa da dikkatli olunmalıdır.

Delinen bölgenin çevresini nazik hareketlerle günde en az 3 kez temizleyerek zararlı mikroorganizmaları uzak tutabilirsiniz. İyileşme süresince bölgeyi sterilize ettikten sonra kremleyebilirsiniz ama kremi bolca sürmek bölge için pek iyi olmayacaktır.

4: Kulak temizliği sonrası küpenizi hareket ettirin.



-
Öncelikle küpenizi sağa ve sola tam bir tur çevirip, ardından geriye ve ileriye fazla bastırmadan nazik hareketlerle oynatın.

Bu işlem kulak deliğinizin iyileşirken deliğin fazla dar kalmasını engelleyecektir.


Temizlik sonrası kuru halde bu işlemi yapmanız kulağınızı kanatmanıza ve bu da uzun bir iyileşme süresine neden olacaktır. Temizlik sırasında nemli haldeyken de bunu yapmak iyi olacaktır.

5: Yüzmekten iyileşme süresi boyunca kaçının.



-
Deniz, havuz veya hamam gibi yerler bakterilerin kulağınıza transfer olmasına neden olabilir. Aynı zamanda göl, deniz gibi yerlerde yaşayan canlılar da buna neden olabileceği için böyle bir aktivitede bulunduğunuzda en azından kulağınıza suyun girmediğinden emin olun.

6: Kıyafetlerinizi giyerken kulağınıza nazik davranın.



-
Kulağınız iyileşirken kıyafetinizi giydiğinizde kulağınızın kıyafete temas etmemesine dikkat edin. Çekiştirme veya aşırı sürtünme bölgenin tahriş olmasına ve iyileşme sürecinin yavaşlamasına neden olabilir. 


Eğer mümkünse kulaklarınızı tamamen kapayan kulaklık, şapka gibi şeyleri de iyileşme süresi boyunca takmayın.

7: Eğer enfeksiyon belirtilerinden şüpheleniyorsanız doktorunuza görünmekten çekinmeyin.



-
Kulağınız bir haftanın sonunda hala ağrıyorsa doktorunuza görünmekte fayda var. Enfeksiyon belirtileri olarak genelde bölge kıpkırmızı veya derin bir pembe renginde olabilir, şişlik görülebilir. Fakat ilk günler için oranın iyileşmekte olduğunu unutmayın ve endişelenmeyin.

16.08.2018


İLETİŞİM

Herhangi bir soru, öneri, istek ve görüş bildirmek için aşağıda bulunan mail adresime yazabilirsiniz. 

Olabildiğince hızlı şekilde yanıtlayacağım. 


 umutoztekin@yandex.ru